Gelişen teknolojiye bağlı olarak yeni nesil çocukların oyun ve eğlence anlayışları da değişerek gelişiyor. Televizyona bağımlı, sıkıcı eski hayatların yerini artık bilgiye ve eğlenceye dayalı meraklı bir kuşak alıyor. Çocuklar, tıpkı yetişkinler gibi mobil cihazlar üzerinden bilgiye ulaşmayı, eğlenceli vakit geçirmeyi tercih ediyor. Bazı mobil uygulamalar da bu anlamda onların isteklerine cevap verecek, hem eğitici hem de öğretici nitelikleriyle eğlenirken öğrenmeyi vadediyor. Dolayısıyla, ebeveynler de gönül rahatlığıyla mobil uygulamaların, çocukların eğitiminde pay sahibi olmasına izin veriyorlar.

Mobil dünya bilginin, eğitimin ve eğlencenin, çocukların ebeveynleriyle gittiği her yere taşınması gibi bir avantajı da beraberinde getiriyor. Bu, kuşkusuz ki herkes için oldukça sevindirici. Gerçek dünyadan kopmak ve fiziksel oyunları göz ardı etmek elbette söz konusu değil. Ancak, bilgi toplumu için hazırlanan ve yetişmekte olan çocuklar için teknolojiyi yakalamak ve teknolojiden yararlanarak eğitime devam etmek de kaçınılmaz görünüyor. Üstelik bu tam bir eğlence vadediyorsa, neden olmasın?

iPhone 6’da radikal tasarım değişikliklerine giden Apple’ın iPhone 7‘de benzer bir yol izleyip izlemeyeceği şu dönemin en çok konuşulan konularından biri. Sızan görüntüler beklentilerin aksine tasarım değişikliklerinin sınırlı olacağına işaret ediyor olabilir.

Weibo’ya ulaşan ve iPhone 7’nin arka kasasına ait olduğu iddia edilen görüntüleri paylaşan 9to5Mac haberindeki dikkat çekici detaylardan ilki, Apple’ın yeni iPhone’da arka kameranın dışa doğru bombeli tasarımında ısrarcı olması. iPhone 6 ile gelen ve estetik yönü birçok kullanıcıyı endişelendiren tasarım çizgisi iPhone 7’de devam ediyor. Daha gelişmiş kamera özelliklerine sahip olması beklenen iPhone 7’de kamera sol üst tepeye daha yakın konumlanıyor.

Sergey Brin‘in Google Glass’ıyla kırmızı halılarda görünmesinden, Mark Zuckerberg‘in Facebook ile dünyayı ele geçirmesinden ya da Eric Schmidt‘in yazarlığa soyunmasından önceki dönemlerinin, bunlarla hiç karşılaşmamış olanlar için bile fena halde tanıdık bir tarafı var. Çünkü etrafımızda gördüğümüz genç teknoloji girişimcilerine benziyorlar. Çünkü her halleriyle sizin ya da onun gibiler.

Kısa sürede dünya çapında şöhrete sahip olan girişimcilerin eski günlerini hatırlamak iyi hissettiriyor, hatta bazılarını cesaretlendiriyor. Mark Zuckerberg’in koltukta otururken neredeyse yastığa sarılacağını görmek, Erci Schmidt’in kalabalık önünde kendini ifade edemediğini söylediğini duymak, ister istemez bugünkü profillerini daha yakına getiriyor.

Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Bernardino saldırısını gerçekleştiren Rizwan Farook’un telefonunu yazılım korsanlarına para ödeyerek kırmıştı. Fakat bu iş için ne kadar ödeme yapıldığına dair en ufak bir bilgi paylaşılmamıştı. Ta ki James Comey‘in açıklamasına kadar.

Konuyla ilgili net olmayan ilk resmi açıklama FBI yöneticilerinden James Comey’den geldi. Aspen Security Forum etkinliğinde konuşan Comey, gri şapkalı yazılım korsanlarına yapılan ödemenin kendisinin 7 yıl 4 aylık maaşından daha fazla olduğunu dile getirdi.

En sevdiğiniz TV programınının yayın saatleri de artık Google arama sonuçlarına ekleniyor. Seyahat, sağlık ve sinema gibi açılımların ardından TV rehberini arama sonuçlarına dahil edeceğini duyuran Google, TV endüstrisinin büyük dönüşümünde pay sahibi olmak istiyor.

İki kibrit kutusuna (veya konserve) uzunca bir ip bağlayıp uzaktan ses iletişimi kurulabildiğine inanan çocuklardandım. Benimle aynı yaşlarda olanlar iletişimin farklı yönetlerini gördükleri için çok şanslı. İlkokul-ortaokul dönemlerimde önce çocuk dergilerinde, sonra Bilim ve Teknik‘teki panolardan bulduğum mektup arkadaşlarım vardı. Telsizle rast gele insanlarla konuşulan dönemleri de gördüm, sabahlara kadar IRC sohbet odalarında kimin ne dediğinin anlaşılmadığı dönemleri de. Çevirmeli telefona minik kilitlerden takıldığı zamanlar; eve telefon bağlatmak için sıraya girilen, şanslıysanız bir yıl içinde hat verilen, televizyonda tek ve sonra iki kanallı zamanlar. Taşınabilir radyolar, Walkman’ler, özel televizyonlar, özel radyolar, cep telefonları… Gerisini biliyorsunuz zaten.

Google’ın arama sonuçlarını ırkçılık ve ayrımcılıkla itham edebilir misiniz? Beyaz erkeklerin hakim bakış açısıyla yönetilen bir dünyada bu, pek de sürpriz olmazdı. Zaten emoji klavyelerimiz bile çeşitlilikten nasibini almaya daha yeni başladı. Google’ın arama sonuçlarının da benzer bir dönüşümden geçmesi gerektiğini düşünen çok sayıda insan var.

Bir araştırma niteliğinde olmasa da el yordamıyla edinilen bulgulardan en yenisi İsveçli grafik tasarımcı Johana Burai’ye ait. Buzzfeed‘in gündeme getirdiği internet kullanıcısı Google’ın ayrımcı sonuçlarını dengeye getirmek için World White Web‘i kurmuş…

Microsoft’un masaüstü işletim sistemi konusunda şansı hep yaver gitmedi. Farklı tarihlede çıkardığı işletim sistemlerinden bazıları kullanıcılardan beklenen ilgiyi görmedi, hatta hayal kırıklığı yarattı. Mobil platformlarda da iddiasını ortaya koymak isteyen Microsoft‘un 6 ay önce dağıtımına başladığı işletim sistemi Windows 10, kullanım oranı açısından Windows 8.1 ve XP’yi geride bıraktı. Bu, şirket için iyi haber.

NetMarketShare’in açıkladığı rapora göre Windows 10, 2016 başında yüzde 10 pazar payına ulaştı. Yeni verilere göre Windows 10, yüzde 11,85 ile en çok kullanılan ikinci masaüstü işletim sistemi sırasına yükseldi. Pek çok iş bilgisayarında kullanılmaya devam edilen Windows XP‘nin kullanım oranı yüzde 11.42, Windows 8.1 ise yüzde 10.4 payına sahip. pazar payına sahip. Kullanım oranı açısından zirvede ise yüzde 52.47 ile Windows 7 bulunuyor.

Google’ın çatı şirketi Alphabet’in dünyanın en değerli şirketi seviyesine yükselmesi kısmen sürpriz olarak değerlendirilse de Gmail‘in aktif kullanıcı sayısı bu piyasa değerinin makuliyetine dair önemli bir gösterge.

Google’ın son çeyrek finansal sonuçlarında açıklanan rakamlara göre Gmail, 1 milyardan fazla aktif kullanıcıya sahip. Mayıs ayındaki Google I/O geliştirici konferansında 900 milyon aktif kullanıcıya sahip olduğu açıklanan Gmail, 7 ay sonra 100 binden fazla aktif kullanıcı kazanarak 1 milyar sınırını geçmiş.

İnternetten yemek siparişi vermek konusunda kendine has bir yol seçen Korr.com.tr, güveçte pişirilmiş et yemekleriyle pazara farklı bir lezzet katıyor.

Kendine has bir tarzı olan Korr, yukarıda da bahsettiğim gibi sadece güveçte et yemeği sipariş edebileceğiniz bir e-ticaret sitesi. Öncelikle kırmızı/beyaz et veya balık seçimini yapıyor, ardından etinizin hangi baharat ve sebzelerle pişirileceğine karar veriyorsunuz. ​