Apple, iPhone 5′ler için yeni bir değişim programı başlattı. Şirketin 21 Ağustos tarihinde açtığı iPhone 5 Battery Replacement Program sayfasında verilen bilgiye göre, Apple, piyasada şarjları çok kısa ömürlü olan ve/veya çok sık şarj edilmesi gereken az sayıda iPhone 5′in şarjını ücretsiz olarak değiştirmeye başlıyor.

Apple’ın açıklamasında söz konusu soruna sahip iPhone 5′lerin Eylül 2012 ve Ocak 2013 arasında satıldığı belirtiliyor. Yani iPhone 5′inizi belirtilen tarihler arasında aldıysanız ve şarj sorunu yaşıyorsanız programın kapsamında olabilirsiniz. Değişim hakkına sahip olup olmadığınızı ise ancak sayfaya gidip belirtilen alana seri numaranızı yazarak doğrulayabilirsiniz.

Dünya üzerinde aynı servisten müzik dinleyen 40 milyon kişinin, yaklaşık 20 milyon adetlik bir şarkı listesinden rastgele bir anda aynı şarkıyı dinleme olasılığı nedir? Söz konusu servis Spotify olunca, şirket bu sorunun cevabını başarılı bir görsel ve işitsel haritayla veriyor.

Spotify’ın bugün yayınladığı Serendipity haritası, aynı anda aynı şarkıyı dinleyen iki kişiyi haritada işaretliyor. Dinlenen şarkıdan da kısa bir kesit sunan dinamik harita, şu anda çok kullanışlı olmasa da ilgi çekici ve ileri kullanım amaçları olup olmayacağı yönünde merak uyandırıyor. Spotify tarafından The Verge’e yapılan açıklamada Serendipity’nin saniyenin 1/10′i oranında kesinliği olduğu söyleniyor. Serendipity, Spotify sanatçısı Kyle McDonald imzasını taşıyor.

Serendipity meraklıları için burada.

Mobil telefonların yayılmasıyla birlikte hastalıklarda arttı dendiğinde akıllara baz istasyonun kanserle ilişkisi gelse de kastım hastalıkların yayılması değil yeni hastalıkların belirmesi. 2003′te tıp literatürüne giren ama hemen herkesin zaman zaman başına gelen telefonun titrediğini veya çaldığını zannetme durumu olan “Phantom vibration syndrome” yeni nesil hastalıklardan sadece biri.

Akıllı telefonla birlikte daha da artan telefona bakma alışkanlığı farklı işlere ve girişimlere ilham oluyor. Buna en iyi örnekse tek amacı akıllı telefona ulaşmadan en fazla özelliğinin kullandırılabilmesi olan akıllı saatler. Akıllı telefondan tamamen kurtulmak isteyen ama onsuz da kendini güvende hissedemeyenler için ilginç bir ürünü TechCrunch paylaştı: noPhone

Google, kullanıcıların 360 derece fotoğraflar çekebilmesini sağlayan ve bunları da Google Maps’e yüklemelerine olanak tanıyan iOS uygulaması Photo Sphere Camera’yı piyasaya sundu.

AppStore’da yerini alan kamera uygulamasıyla kullanıcılar 360 derece fotoğraflarını çektikten sonra Google Maps üzerinde Views özelliği ile paylaşabilecek. Bildiğiniz gibi Google bir süre önce Google Views topluluğunu ortaya çıkartmıştı ve bu uygulama sayesinde dünyanın öbür ucundaki pek çok yeri, 360 derece olarak görmek mümkün olabiliyordu.

Zenginleştirilmiş içerik sadece okuyucunun gözüne hitap eden değil aynı zamanda konuyla ilgili daha açıklayıcı olmak adına önemli. İçeriği zenginleştirilmek için her geçen gün daha da popülerleşen formatlardan biri olan GIF’in daha hızlı oluşturulması için yeni girişimler çıkıyor.

Özellikle videodan bir kesit belirtmek için kullanılan GIF’ler için ana kaynak olan YouTube’dan videoyu hızlıca dönüştürmeyi isteyenler için en kolay çözümü gifYouTube.com oluşturmuş. YouTube’da ilgili videonun URL’indeyken alan adının başına gif koyarak dönüşüme geçebiliyorsunuz.

Özellikle ilgili linki kopyalayıp başka bir alana yapıştırarak dönüştürme sürecini azaltan gifYouTube.com bir başka açıdan servis sağlayacılarının seçeceği alan adıyla önemli derecede kolaylık sağlayabileceğini göstermiş oluyor.

Türkiye için büyük çaplı alan adı satışlarına bir yenisi daha eklendi. KiralikAraba.com 75 bin TL’ye satıldı ve yeni bir proje internet kullanıcılarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Türkiye’de alan adı pazarının oluşmasında büyük katkısı olan alanadlari.com üzerinden gerçekleşen satış sonucunda KiralikAraba.com’un yeni sahibi Yavuz Onur Yavuz oldu. Kendisinden aldığımız bilgiye göre kiralikaraba.com, insanların hızlı ve kolay bir şekilde güvenilir bir platform üzerinden araba kiralayabilecekleri bir proje olarak 2015 yılı içerisinde yayına alınmış olacak.

Yavuz’un alan adı yatırımcılığı ve internet girişimciliği deneyimi bu yatırımın sıradan bir kararla alınmadığını gösterir nitelikte.

iPhone için geliştirilen mobil uygulama Humin, akıllı telefonlarımızın en temel özelliği olan arama yapma ve telefon rehberi gibi klasik özellikleri daha da ileriye taşıyor.

Size iPhone’unuz içerisinde akıllı bir telefon rehberi özelliği sunan Humin ile kişi listenizdeki herkesi hatırlamanız için özelleştirilebilir bir telefon rehberini size tanımlıyor. Numarasını yeni aldığınız insanları, bugüne kadar rehberinizdeki kişilerin telefon numaralarını Humin aracılığıyla özelleştirebiliyorsunuz. Aslında özetlemek gerekirse Humin, alfabetik sıradaki kişi listenizi çok daha sosyal bir hale getiriyor.

Daha önce Google’ın arama sonuçlarına menüleri ekleyerek bu alana odaklanmış içerik sitelerinin trafiğini önemli miktarda azaltacağından bahsetmiştik.

Dünya Kupası’nda da maçlar ile ilgili aramalarda direkt sonuçları göstermeye başlayan Google, kitap ve film aramalarında gösterdiği öneriler bölümünü çeşitlendiriyor.

Daha önce yazar ve oyuncular için sağ alanda oluşturduğu bölümle önemli bilgileri paylaşan Google, örneğin yazarın kitap sonuçlarını arama ekranında ayrıca bir alan olarak göstermeye başlamıştı. Her geçen gün artan seçenekler son zamanlarda en azından görsel aramalarda trafik sağlayan yayıncıların kaynağını hemen hemen bitirecek görünüyor.

Rusya’da Türkiye’nin 4 katında da fazla internet yatırımı gerçekleştiğini konu alan araştırmanın ardından şimdi de Türkiye ve Rusya’nın dijital ekosistem karşılaştırması raporuyla karşınızdayız.

En temel rakama bakacak olursak; Rusya’da 18-69 yaş arası 66,4 milyon, Türkiye’de ise 21,3 milyon çevrimiçi kullanıcı bulunuyor. Erişim oranlarının her iki ülke için oldukça düşük olduğunu da düşünecek olursak, potansiyeli fazlasıyla yüksek iki pazardan bahsettiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.

Raporun hemen başında Türkiye ve Rusya’nın coğrafi, tarihi ve ekonomik benzerliklerine değinilirken hem de online tarafta da taşıdıkları bazı ortak özelliklerin altı çizilmiş.

Pop-up reklamların yaratıcısı Ethan Zuckerman, kendi ifadesine göre bir “günah” işledi ve aradan geçen yaklaşık 20 yıllık sürede reklam, interneti domine eden gelir modeli haline geldi.

Eskiden ücretli olarak erişilebilen birçok servisi ücretsiz hale getiren bu yöntem, hizmeti alanlar ve verenler arasında yeni bir alışveriş anlayışını yarattı. Kullanıcılar, aldıkları hizmet karşılığında kişisel verilerini “satmak” denklemini hızla normalleştirirken, beliren reklamları da kolayca görmezden gelebilecek şekilde gözlerini eğittiler.

Ethan Zuckerman, yakın zamanda The Atlantic’te yayımlanan “İnternetin ilk günahı” başlıklı yazısında internet ahalisine sunduğu özürle gündeme geldi. Zuckerman, makalesinde 1994-1999 yılları arasında çalıştığı Tripod.com için alternatif bir iş modeli fikriyle, tamamen iyi niyetli olarak geliştirdiği pop-up reklamların, bugün “dünyanın en çok nefret edilen reklam araçlarından biri haline gelmesinden” ötürü üzgün olduğunu belirtiyor.